34,1051$% 0.21
38,0782€% 0.01
45,3241£% -0.01
2.839,96%0,39
4.705,00%0,34
9.975,61%2,06
2147266฿%1.28753
Sevgili çocuklar,
Yakup Peygamber oğlu Yusuf’un kendi ağabeyleri tarafından kaybedilişine uzun süre üzülüyor ve ağlıyordu. Bunun üstüne bir de Bünyamin, Mısır’da tutuklanınca iki üzüntüye dayanamamış ve gözlerine ak düşerek kör olmuş.
Bir şair bu konuyu şiir halinde güftesini yazmış, bir müzikçi de bestesini yapmış. Ve olmuş güzel bir ilahi…
Bu ilahiyi size aşağıda veriyorum. Bunu okursunuz hatta ezberlersiniz. Daha sonra yapılan her dernek ve toplantıda okursunuz.
AĞLAR YAKUP AĞLAR YUSUF’UM DİYE
Yıllarca Mevla’ya yalvardı durdu
Esen rüzgârlardan Yusuf’u sordu.
“Yusuf’um Yusuf’um nerde?” diyordu
Ağlar Yakup ağlar Yusuf’um diye…
Ben bir Yakup idim kendi halimde,
Mevla’nın ismi vardır benim dilimde,
Yitirdim Yusuf’u Kenan elinde,
Ağlar Yakup ağlar Yusuf’um diye…
Yusuf’un gömleğini al kan ettiler,
Kurtlar yemiş diye bühtan ettiler,
Yusuf’u götürüp bilmem nettiler,
Ağlar Yakup ağlar Yusuf’um diye…
Kenan’ın kurtları toplanıp geldi
Biz yemedik diye içtiler andı
Yakup’un feryadı arşa dayandı
Ağlar Yakup ağlar Yusufum diye…
Akardı Yakup’un gözünün yaşı,
Ah çektikçe eritir dağı taşı,
Yusuf’u kuyuya attı kardeşleri,
Ağlar Yakup ağlar Yusufum diye…
Attılar kuyuya şehit kastına
Cebrail yetişti Mevla dostuna
İhlâs ile çıktı suyun üstüne
Ağlar Yakup ağlar Yusufum diye…
Bir bezirgân geldi üç günlük yoldan,
Yusuf’u çıkardı kuyudan gölden,
Hak Tâalâ kıldı Mısır’a Sultan.
Ağlar Yakup ağlar Yusuf’um diye…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.