Dünkü yazımızda, bizim İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nden arkadaşlarımız ve Hayreddin KARAMAN Bey Hocamızın seçim sonrası paylaşımlarına yer vermiştik. Mâşâllâh; bu damar coşkusundan bir şey kaybetmiyor. Arkadaşlarımız kürsülerde, sınıflarda ve kamuda ortaya koydukları İrşad ve tebliğ performanslarını sosyal medyada da sergiliyorlar. Sonuçta her biri dînî eğitim veren en yüksek kurumlardan mezun ve de bugünkü kategoriyel değerlendirmede Din Bilgini sınıfındalar. İçimizde; ayrıca medreselerde de okuyup ilmini derinleştiren Âlim pozisyonunda hocalarımız da var. Dolayısıyla, bugünün ölçülerinde her biri makam ve mevkîleri, toplum nezdindeki îtibarları îtibârıyle Enbiyâ vârisi konumundaki arkadaşlarımızın güncel gelişmeler noktasında halkı bilgilendirmek ve de bilinçlendirmek, gelişmeler karşısında ne gibi tavırlar almak gerektiği husûsunda yol göstermek meyânında söyledikleri önemli. Bugün de hocalarımızın değerlendirmeleriyle huzûrunuzdayız:
DİLÂVER ÇAM, HAYREDDİN HANGÜL
Önceliği, en son Afyon İl görevini bildiğimiz Emekli müftümüz, talebelik yıllarından yurt koridorlarını inlettiği bülbül sesiyle hep hatırladığımız, sevilen bir sîmâ Dilâver ÇAM Bey hocamızın;
“Bravo Hayrettin Hangül hocam sağ olun yorumunuz için” diyerek tebcîl ettiği yazıya veriyoruz:
SEVİNENLERE BAKMAK LÂZIM!
“Bu oy sonuçlarına kimler, hangi ülkeler sevindi? Oy veren halkın bir gözden geçirmesini tavsiye ediyorum. PKK, İsrail, ABD, feto vs. gibi. Başarmamak için koşturan bir İstanbul ve Ankara’ya bu halk niye bu kadar oy verdi acaba? Asker ve polisimizi şehit edenlerle birlik olan ve zibidi kelimesini kullananlara bu halk niye oy verdi acaba?”
ALLÂH’IN DEDİĞİ OLUR
“Yüce Rabbimiz bize çok veriyor. Neyse Yüce Rabbimizin Bir bildiği var. Yüce Rabbimizin dediği olur. Kendimize çeki düzen verelim. Bunda da vardır bir hayır İnşaALLAH.”
HÜKÛMET MİLLETTEN, MİLLET SEÇİMİNDEN!
“Hükümete bir ders vermek gerekiyordu herhalde. Onu millet verdi. Millete de bir ders vermek gerekiyordu. Onu da CHP verecek İnşaALLAH. Neyse Geçmiş olsun Türkiyem. Yalnız bu sonuç sana hiç yakışmadı. Bu ders olur ve bundan olumlu bir sonuç çıkarılır İnşallah. Biz gevşemeyeceğiz. Biz inanıyoruz. O halde üstünüz Allâh’ın izniyle.”
ELEŞTİRENLER HAKLI ÇIKTI!
Sâlih YAZICI (İst. YİE): “Yanlışları eleştirenler maalesef haklı çıktı. Yanlışları savunanlar ise hezimetin baş sorumlusu olmuştur. Herkes bundan dersini almalı ve kendini iyiden iyiye sorgulamalıdır. Hiç kimse la yusel değildir biline.”
TEVFİK KARABULUT; İLÂHİYÂTÇI, AVUKAT, YAZAR
Ordu bürosuna kayıtlı Avukat, ayrıca Erzurum Yüksek İslâm Enstitüsü mezunu; 10 civârında şiirden başka olarak İslâm Târihi eksenli diyebileceğimiz, din, siyâset, tarikat etkileşimleri muhtevâlı eseri de olup Ordu’da kanaat önderi konumunda; gelişmelere bağlı olarak GÜNE BİR SÖZ başlığıyla değerlendirmelerini paylaşarak münevverliğinin zekâtını ödemeye çalışmaktadır.)
GÜNE BİR SÖZ VEYA MİLLET NE Mİ DEDİ?
Halkın önüne ne koyarsam yer demeyeceksin dedi.
Benim sesime kulak vereceksin dedi.
Ahbap çavuş ilişkileri ile liste yapmayacaksın ve aday belirlemeyeceksin dedi.
Siyaseti rant aracı yapmayacaksın dedi.
Halkın çoğunluğunun sofrada aşı eksilirken hoşnutsuzluğun artacağını bil dedi.
Teşkilatlara kulak vereceksin dedi.
Makamların ve koltukların kullanım süreleri var seçimin ve senedin vadesi çabuk gelir dedi.
Dedi de dedi.
Yoksa kafamın tası atar ve gereğini yaparım dedi.
Ve yaptı da.
Hani bir ayette ne diyordu.
Leha ma kesebet ve aleyha mektesebet.
Yani lehinize ve aleyhinize her sonuç / kazandıklarınız sizin eserinizdir.
Anlaşıldı mı efendim.
Herkese merhaba.
Dost gönüller selâm olsun…
ARKADAŞLIK YAVAN, ÇEKEMEMEZLİK TAVAN!
İst. YİE’den MUHİTTİN BEY: “Müslümanlar birbirlerini yemekten muhataplarıyla uğraşmaya vakit bulamıyor. Şu hain, bu maddeperest, bu kibir abidesi, şu şöyle makamda vb. sudan sebeplerle birbirine düşmüz. Çekememezlik, hasetlik tavan yapmış. Herkes bir koltuk kapma derdinde, hep yukarı bakarken aşağıdakileri görmedik, görmezlikten gelerek, nankör, kıymet bilmez diyerek dışladık ve netice ortada. Birlik ve beraberlik sadece lafta kaldı. Birbirimizin yorumlarına dahi tahammül edemiyoruz.”
BUNDAN SONRA ARTIK ÇOK ZOR!?!
Remzi Ersoy DANACI: “Arkadaşlar moralinizi bozmak istemem ama bundan sonra Ankara İstanbul ve Devlet yönetimini Müslümanların alması çok zor CHP PKK ile ortaklık yaparak bu şehirlerde ve merkezde hükümranlığını sürdürecektir. Bu bizim son dönemiminiz görünüyor selamlar.”
BİZE ÇALIŞMAK DÜŞER; ÜMİTSİZLİK YOK!
Ömer Lütfi EMÂNET: “Hiç moralimiz bozulmuyor hocam; geleceği Allah’ım bilir. Bize çalışmak düşer; ümitsizlik değil…”
HAKKIYLA ÇALIŞTIK MI Kİ DOSTLAR?
Ömer ÖZDEMİR: “Teşkilat mensupları, vakıflar, dernekler, partiden nemalananlar ve bizler hakkıyla çalıştık mı ki başarı bekliyoruz? WhatsApp mesajlarıyla gelen iletileri göndermek çalışmak mı ki, kaybettik, bir daha geri alamayız diyorsunuz? Ne kadar ekmek o kadar köfte. Ye’se gerek yok. İman varsa imkân da var. Önemli olan onu ihlâsla, samimiyetle kullanmak. Gerekli olan bu. Nice zorluklar aştık; Allâh’ın izniyle bunu da aşacağız. Allah için çalışırsak. Vesselam.”
İST. YİE’Lİ, ÜNYE’DEN ÂKİF’LE SESLENİYOR
Halil KURU: (Ömer ÖZDEMİR’i te’yîden)
Çalışırsak başarırız. Ümitsizlik yok.
“Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak,
Alçak bir ölüm varsa, eminim budur ancak.”
M. Âkif ERSOY
İSTANBUL, BURDUR, ERZURUM
Aynı zamanda BURDUR Mebûsu olarak bildiğimiz Mehmet Âkif’in mısrâlarından sonra Burdurlu YİE arkadaşımız Hasan İNAN Bey hocamız da Erzurumlu İbrâhim Hakkı Hazretlerinin meşhur şiirinden dörtlüklerle koymuş noktayı:
BOŞTUR GÂM U TEŞVÎŞLER!
Hak şerleri hayreyler
Zannetme ki gayreyler
Ârif ânı seyreyler
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Hakk’ın olacak işler
Boştur gâm u teşvişler
Ol hikmetini işler
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
***
Deme şu niçin şöyle
Yerincedir ol öyle
Bak sonunu seyreyle
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
GÜNDEM SEÇİM, MEVSİM RAMAZAN, HAYAT DUÂ
Hiçbir gündem asıl gündemimizin önüne geçmemeli. Mâlum Ramazandayız. Sonlara geldik. Ama duâ her zaman. Ramazan, duâ bir arada; nur içinde nur. Önümüz KADİR. Duâya daha bir ağırlık verelim inşâllâh. Kur’ân ‘da geçen Peygamber duâlarından başka olarak Efendimiz SAV in de çok duâları var.
DUÂLARIN TÜRKÇESİ DE GÜZEL OLUR
Tavsiyemiz; duâların ayrıca meâlinin de okunmasıdır. Hem bizim yapacağımız özel duâlar için de öğretici oluyor.
Bugünün duâsını Mustafa ALPEREN Bey kardeşimizin tercihine bıraktık. Buyrun, birlikte okuyalım:
ÖNE ALAN DA, ERTELEYEN DE SEN’SİN
“Allah’ım! Geçmiş ve gelecek günahlarımı, gizlice ve açıktan yaptıklarımı, Senin benden daha iyi bildiklerini bağışla. Dilediği şeyi öne alan da erteleyen de Sensin. Senden başka hiçbir ilah yoktur.”
(Tirmizî, “Deavât”, 32)
İBRET ÇOK, ÜMİTSİZLİK YOK
Hadîs-i Şerîf’in de öğrettiği gibi hiçbir hâlükârda ümitsiz olmamamız gerektiği inancıyla sözü bağlarken seçim sonuçlarının tekrar hayırlı olması niyâzıyla cümleye sevgiler-saygılar sunuyoruz wes’selâm…
19:25
19:25
News