Salih Dane 7.9.22: Elhamdülillâh, Bugün öğle namazını Ayasofya camisinde eda ettim. Fetih süresini okudum Fatih Sultan Hz.lerinden bugüne kadar emekleri geçen tüm hizmet gayret himmet ehline ve tüm ümmete dualar ettim. Kıyamete kadar da cami olarak kalması için de Mevlama yalvardım. Sonra Sultan Ahmet vakfına uğrayıp Kurra hafız İsmail Tavman hocayı ziyaret ettim. Öğrencilerinden aşere-i takrip dersini dinledim çok duygulandım. Bu büyük nimeti bize veren Rabbim şükretmek de nasip eylesin Nereden nereye Bu ne büyük nimet Ya Rab sonra Sultan Ahmet cami, ve Firuzağa Camii’ni ziyaret ederek eve döndüm…
HÜSEYİN KÖKÇÜ, SÂLİH DANE…
Şükrü DORUK, İstinye 18.9.22: Okulumuzda akşam yemeği. Faydalı bir programdı. Örnek hocalarımızdan Hüseyin Kökcü hocamın yıl sonu itibariyle emekli olacağını öğrendim ve üzüldüm. İnanıyorum ki hocam emekli de olsa hizmete devam edecektir. Salih Dane Hocam (okulumuzun bitişiğindeki Çavuşbaşı camii imamı-emekli) sadece görev icabı değil gönül eri olarak hizmet etti, biz şahidiz. Bu akşam O’nun da sohbetinden istifade ettik.
Bu iki hocam hayri hizmetlerde çok defa öncülük ve aracılık etmişlerdir. Bizler şahidiz. Rabbim mükafatını verecektir. Böyle örnek hocalara o kadar çok ihtiyacımız var ki…
YAZMASAM OLMAZDI…
Salih Dane: 01:55 Gecenin bu saatinde. Herkes uyku da iken iki satır karalamak çok mu zor. Yazmasam olmazdı Ruhumu ferahlatan, gözlerimi maziye çeviren bir ziyareti sizlerle paylaşmak istedim. Dün Beykoz müftülüğüne bağlı Göksu erkek Kur’an kursunu ziyaret ettim. Hocalarla sohbet ettim. Kendime geldim. Yıllar önce de ziyaret etmiştim. Ne kadar mükemmel buldum, pırıl pırıl, her şey tasarlanmış İslam’ın istediği güzellik, zarafet temizlik titizlik düzen ne kadar beni duygulandırdı. İkindi namazını masum yavrularla hafız adaylarıyla eda ettim.
“AMAN ALLAH’IM; O NE GÜZEL CENNET KOKUSU!”
O ilahi kelamın vahyin dünyaya saldığı misk u amberi. Huzurun, güvenin, özgürlüğün fışkırdığı o rahmet şelalesine ne kadar muhtacız. Uygar dedikleri zalim sistemlerin kurbanları ve ülkemizin uyutulmuş insanları artık başınızı kaldırın ve haykırın: Ben benim özgürlüğümü istiyorum, sizin özgürlüğünüz sizin olsun deyin. Martılar gibi uçtum, uçtum. Oradaki hocalarıma yöneticilere yavrulara hizmeti geçenlere Hayri hasenat sahiplerine dua ve veda ederek ayrıldım. Geceniz mübarek olsun Allah’ın Salih kulları…
KALEM, TOPRAK; OKUMAK-YAZMAK…
Salih Dane: 22.9.22 22.00: Bugün 22 Eylül Perşembe. Yarın Cuma. Bizim İslami eserlerimizin mukaddimesinde (önsöz) müellif söyle bir ifade kullanır; meâlen, Yani benden bazı âlimler felanda şöyle şöyle bahseden bir risale istedi şeklinde bir cümle ile giriş yapıp eseri hakkında izahat yapar. Bende onların bu güzel usullerine uyarak arkadaşlardan gelen istek üzere bu satırları yazıyorum. Ama pek mükemmel olmuyor çünkü bilgisayar konusunda zayıfım. Bizim zamanımızda böyle teknoloji yoktu. Pekiyi yazmak önemli mi? Evet önemli. Kalem önemli mi? Evet önemli. بسم الله.. ن. والقلم وما يسطرون. (Kaleme ve kalemin yazdıklarına andolsun. Kalem Suresi ayet / 1, 2) İş böyle olunca bize düşen nedir? Kaleme sarılmak. Bilgiyi nasıl elde edeceğiz, nasıl okuyacağız, kimden okuyacağız, niçin okuyacağız, nasıl akledeceğiz ne yazacağız, nasıl çizeceğiz, Bu soruların muhatabı kimler olacak. Satırları çözen milletlerle çözmeyen veya böyle bir derdi olmayan milletlerin veya bizlerin yaşama şansını kaybedeceği akıllardan uzak mıdır? Yazmak, çizmek okumak; İlahi bir emir ve görev değil midir? Hepimizin evlerinde başta Kur’an’ı Kerim olmak üzere onlarca kitap vardır ama kaçı okunmuştur? Yazmak okumanın kalemin ürünüdür. Urun vermeyen toprak Topraklık niteliğini kaybetmiş demektir. Bunu güncellersek yazınız kadar gücünüz var demektir.
CÂMİLER ve HAPSEDİLMİŞ KİTAPLAR!
Gittiğim her camide kilitlenmiş hapsedilmiş kitaplar görüyorum yüzüne bakan yok, açan yok namazı kılan bir an önce kaçmak istiyor kimse bana ne diyemez; dememeli. Bugünkü dünyada basın, medya savaşında Müslümanlar olarak arka sıralarda olmak bize bir düşünme perdesi açıyor geliniz yazalım. Bu arada da büyük fakih İmam Serahsi’yi rahmetle yad ediyorum Meşhur 30 ciltlik El-Mebsut adlı eserini zindanda yazmış!
Demek ki bizde de yazanlar varmış. Ben burada kimseyi eleştirmiyorum. Mevcut halimizin fotoğrafını arz ediyorum. Varlığımızı sürdürmek, korumak nesillerimizi azgın kapitalizmin azılı dişlerinden kurtarmak için kalemin gücüne muhtaç olduğumuzu asla unutmamalıyız. Allah’ın ilk önce kalemi yarattığını bilerek bize ne kadar değer verdiğini de düşünerek O’na hamd etmeliyiz. Buradan Kiramen Katibin’e selâm ediyorum. Onlar ne güzel yazıcılar. Geceniz mübarek, Cumanız bereketli olsun Allah’ın Salih kulları…,
HACIBEY VAROL, DR. HÜSEYİN ÇOLAK…
Biz de dün şöyle bir paylaşımda bulunduk:
“Annesinin vefâtı dolayısıyla, sınıf arkadaşı Hacıbey Varol Bey Hocamla birlikte tâziye ziyâretinde bulunduğumuz, Giresun Üniversitesi İslâmî İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Hüseyin ÇOLAK Bey’in çok istifâde ettiğimiz sohbetinden bir bölüm. Hocamızın bu sözlerinin lâftan ibâret olmadığını, bu meyanda çevresinde bir sevgi hâlesi oluşturduğunu gördük. Annesi, babası ve talebeleriyle ilgili anlattığı şeyler dinlemeye değer. Rabbimiz sayılarını çoğaltsın.
Yüreğinize sağlık hocam; Rabbimiz sizlere hayırlı, uzun ömürler; girdiğiniz sayısız güzel gönüller; sonsuzds da anneniz, babanız ve tüm sevdiklerinizle Efendimiz SAV in komşuluğunda buluşmalar nasîp eylesin; sizinle tanışmaktan bahtiyarım;
Hacıbey Hocama çok teşekkürler, yine görüşebilmek dileğiyle Ordu’dan sevgiler-saygılar wes’selâm…
Evet dostlar; bugün de sizlerle, İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nden arkadaşımız Sâlih DÂNE Hoca başta olmak üzere çeşitli isimlerden paylaşımlar yaptık. Beğenmiş olacağınızı umuyor; sözlerimizi bağlarken, hiç birimizin ilgiden, sevgiden, dostluktan, ilimden uzak kalmamamız niyâzıyla cümleye Rabbimizden bereketli ömürler, sevdikleriyle berâber sonsuz mutluluklar diliyorum; Hayırlı Cumâlar değerli dostlar wes’selâm…
18:31
18:31
News