Alucra Vakfı’ndan İstifa Eden Edene!

Alucra Vakfı’nda şok istifalar zinciri: 5 Yönetim Kurulu Üyesi görevini bıraktı.

Alucra Kalkınma ve Eğitim Vakfı’nda (Alucra Vakfı) Yönetim Kurulu düzeyinde önemli bir kriz yaşanıyor. Vakıf yönetiminde bulunan 5 üye, iki gün gibi kısa bir süre zarfında peş peşe görevlerinden istifa ettiklerini sosyal medya üzerinden duyurdu. İstifaların gerekçesi olarak görüş ayrılıkları, hizmet yetersizliği ve kişisel menfaatlerin ön plana çıkması gösterildi.

İSTİFA EDEN İSİMLER

Vakıf Yönetim Kurulu Üyeliği görevinden ayrılan 5 isim şunlar:

Ercan Süre

Eser Kurum

Hüseyin Candan

Namık Tataroğlu

Ali Rıza Yakupoğlu

NAMIK TATAROĞLU’NDAN KAMUOYU DUYURUSU: “İCRAAT YOK, KİŞİSEL HEDEFLER VAR”

Yaklaşık 6 yıldır Yönetim Kurulu Üyeliği yapan Namık Tataroğlu, istifasını duyururken, kararının gerekçelerini açıkça paylaştı.

Tataroğlu’nun açıklamasına göre istifayı zorunlu kılan nedenler şunlardır:

GÖRÜŞ AYRILIKLARI:

Yönetim Kurulu içerisinde son dönemde ortaya çıkan keskin görüş ayrılıkları.

HİZMET YETERSİZLİĞİ:

Yaklaşık 1 yıldır icraat anlamında hiçbir hizmetin gerçekleştirilememiş olması.

KİŞİSEL ÇIKAR ODAKLI YÖNETİM:

Hemşehrilerin sorunlarıyla ilgilenmek yerine, bazı üyelerin kişisel hedeflerinin ön plana çıkması.

AMACINDAN SAPMA:

Vakfın kuruluş amacının dışına çıktığı ve yönetimin birkaç kişinin inisiyatifiyle yürütüldüğü kanaatine varması.

Tataroğlu; “Bu oluşumun içinde daha fazla yer almanın doğru olmayacağına inanıyorum,” diyerek, Alucra ve hemşehrilerine hizmet etme kararlılığını farklı platformlarda sürdüreceğini belirtti.

YAKUP PALA’DAN SERT ELEŞTİRİ: “VAKIF KİMSENİN ŞAHSİ MALI DEĞİL”

İstifaların ardından Anahtar Partisi İl YÖNETİM KURULU ÜYESİ Alucralı hemşerimiz Yakup Pala imzasıyla yayımlanan ve ‘ALUCRA VAKFI HAKKINDA’ başlığını taşıyan metin, Yönetim’e yönelik çok sert eleştiriler içeriyor ve yaşananların uzun süredir devam eden bir sorunun sonucu olduğunu vurguluyor.

Pala’nın eleştiri ve tespitleri şu ana başlıklar altında toplanıyor:

VAKFIN AMACI:

Alucra Vakfı, hiçbir kişinin veya grubun şahsi menfaatlerinin aracı olmamalıdır.

KALICI SORUN:

Yaşanan tablonun yeni olmadığı, ‘kendisinden başkasını düşünmeyen anlayışın’ uzun zamandır sürdüğünün göstergesi olduğu.

MÜLKİYET ANLAYIŞI:

‘Alucra Vakfı kimsenin şahsi malı değildir’ uyarısı yapılırken, yardımların ve bursların kimsenin şahsi servetinden değil, Alucralıların ortak emeği ve gönül birliğinden doğduğu belirtiliyor.

SİYASET VE VAKIF İLİŞKİSİ:

Vakıftan siyasetçi çıkmasının doğal olduğu; ancak siyasi hedefi veya bağı bulunan kişilerin vakfın başında olmaması gerektiği savunuluyor. Vakfın başkanının siyasi bir tarafı olmamalıdır.

ZEDELENEN İTİBAR:

Bu duruşun, Giresun Federasyonu ve Alucra Vakfı tarafından zaman zaman zedelendiği iddia ediliyor.

KAYBEDİLEN FIRSATLAR:

Çok yakın geçmişte Beyoğlu’nda bir Alucralı Belediye Başkanı çıkarma fırsatının, yine bazı kişilerin şahsi menfaatleri yüzünden kaybedildiği iddiası dile getiriliyor.

DIŞARIDAN VEKİL TANITIMI:

‘Rizeli bir vekili Alucralı gibi tanıtmaktan vazgeçin’ çağrısı yapılarak, bu tutumun Alucralıların emeğine, hakkına ve siyasi kontenjanının heba edilmesine zarar verdiği eleştirisinde bulunuluyor.

SONUÇ VE ÇAĞRI:

Pala, bu kısır döngüye ‘dur’ deme vaktinin geldiğini, kendini değil memleketini düşünen insanlara ihtiyaç olduğunu vurguluyor. Artık bu zihniyetin yerini vicdanlı, şeffaf ve samimi bir anlayışa bırakması gerektiği belirtiliyor ve Alucra halkının susmadığı, görüp hesap sorduğu mesajı veriliyor.

İstifalar ve bu sert eleştiriler, Alucra Vakfı’nın geleceği ve yönetim anlayışı hakkında büyük bir tartışma başlatmış durumda.

Haber: Yavuz Kayacık