Ah Ordu; Sen Varsın Ya!

Her yerin bir sultânı var;

Ordu’nunki kim acaba?

İstanbul’da Eyüp Sultan

Hacı Bayram Ankara’da…

X X X

Bursa’nınki Emir Sultan

Mevlânâ Rûmî Konya’da

Ahmed Yesevîler mevcut

Türkistan’da, Buhârâ’da…

X X X

Aziz Mahmud Hüdâyî’miz

Kâlbimizde, Üsküdar’da…

Yok mu benzer, ya da gibi

Şuralarda, bu civârda?

X X X

Giresun’da Seyyid Vakkas

Lüleburgaz Zindan Baba

Doğu, ne batı boş değil;

Nereyi istersen ara...

X X X

Hayreddin Tokâdî mâlum;

Sivas’ta Şems-i Sivâsî…

Ünye’de Yunus Makâmı

Fatsa’da Baba Hulusî…

X X X

Gönül ehli sultanlar hep

Anadolu’da, her yerde

Burda da olmalı mutlak;

Bizim sultânımız nerde?

X X X

Bir yabancı gelip sorsa;

Her şehirde var diyerek!

Bir Türk-İslâm toprağısın;

Değil mi bir cevap gerek?

X X X

Maalesef ki ilk anda

Yoktur bir cevap, verecek

Göze çarpan ve âşinâ;

Meşhur bir yer, gösterecek!

X X X

Evet, bir Buharalı Şeyh 

Var stadın oralarda

Niye gelmiş Kafkaslardan;

Ne aramış buralarda?

X X X

Mekke, Medîne dönüşü

Gelip de burayı bulmuş;

Ordu, Buharalı Şeyh’in,

Yeni Medînesi olmuş…

X X X

Şems’i olmuş yöremizin

Aydınlatmış baştankara

Buharalı şeyhle Ordu 

Bir, medîne-i Buhârâ…

X X X

Yanındaki müritlerle

İrfan kaynağı civâra

Bir türbesi olmasa da

Varabilirsin mezara…

X X X

Aslında her bir sultanın

Vardır her yerde türbesi

Ordu’ya mahsus özellik;

Burda bulunmaz behresi!

X X X

Hattâ diğer şehirlerde

Merkez muhittir çevresi

Câmi, türbe; bir külliye

Bambaşka şehrin çehresi!

X X X

Nerde Ordu’nun ricâli?

Yok mu bir ecdâd ahfâdı?!

Neden acep bu şehrin de

Bir dertlisi hiç olmadı?

X X X

Neler neler yapılmadı;

Kaç trilyonluk hizmetler!

Ne zaman, az da özüne;

Dönecek bizim Mehmetler?

X X X

Kendisi, ecdâdı için

Bu işlere girişecek

Halkın ve Hakk’ın katında

İltifata erişecek…

X X X

Anılacak asırlarca

Kalıcı bu eseriyle

Duâlarda yer bulacak

Kâlplerd4eki değeriyle

X X X

Biraz da irfâna hizmet

Bekliyoruz büyüklerden

İmkânı yok başka türlü;

Kurtulmak ağır yüklerden!

X X X

Allâh sorar, ecdad sorar

Sorgu hepimizi yorar

Orda kurtarmaz kimseyi

Kalabalık konuşmalar…

X X X

Ondan çekindim, yok bundan!

Öyle ya; olurum undan!

Daha çok Hakk’tan korkmalı;

Fânilerden korktuğundan!

X X X

Yatırımlar hep maddeye

Süsler-püsler; her caddeye

Biraz da mânâ denseydi

İş gelmezdi bu raddeye…

X X X

Ortalığın hâli belli;

Her tarafta çiftetelli!

Yârın bizi kurtaramaz

Olmalar çok kerli-ferli!

X X X

Sözün özü, bu noktada;

Bir fırsat doğdu ricâle

Millet Bahçesi bir şanstır;

Üstümüzde, bu ihâle…

X X X

Ordu’nun, çok ihtiyâcı;

Böyle kültürel merkeze

Bir Hacı Bayram misâli

Mânevî uğrak herkese…

X X X

Bir milyona varan nüfus

Var onbinlerce talebe

Bu gençler nereye gider

Paydos edince mektebe

X X X

Gerekmez mi nezih yerler;

Millî-mânevî mekânlar?

Çok düşünmek gerekmez mi;

Harcanırken hak imkânlar...

X X X

Bunlara gönül verecek;

Hiç mi vatan evlâdı yok?

Öyle değil mi sizce de?

Ordu mânâda çok mu tok?

X X X

Bu bir özge dert sizlere

Sözüm değil dertsizlere

Elbette değil, şuursuz;

Öz yurdunda yurtsuzlara!

X X X

Lâkin; vatansa, bayraksa

İlgililer dönüp baksa

Bahçesi’nin has yerine

Millet’e eser bıraksa…

X X X

Ordu’nun Gönül Sultânı

Bir Şeyh Şâkir Külliyesi

Mescid, Eyvan, Kütüphâne

Şehre alem bir türbesi…

X X X

Yakışmaz mı orta yere?

Allâh için bir söyleyin!

Bunu görmemek vebâldir;

Siz her ne, derseniz deyin!

X X X

Hep ölüp de gideceğiz;

Allâh’a ne diyeceğiz?

Korktuklarımıza değil;

Hakk’a hesap vereceğiz!

X X X

Şehir değil mi emânet;

Ya şu neslin istikbâli?!

Hatırını es geçenin,

Hakk katında n’olur hâli?

X X X

Nûrâni’den söylemesi

Sizden tatbik eylemesi

Gönül sultânı diyoruz;

Değil gönül eylemesi!

X X X

Kaç yıllardır yazıyoruz;

Artık bizden gitti vebâl

Dileğimiz güzel olsun;

Hem bugün hem de istikbâl…

X X X

Dediklerimiz hep hayır;

Hak katında sevap işler…

Kalem yalnız yazan değil

Yapanlar için de işler…

X X X

Güzel değil midir dostlar;

Hepimiz kârda olalım?

Gönül sultanlarımızla

Civâr-ı yârda olalım…

X X X

Bundan büyük pâye mi var;

Müslümanım diyen için?

Kulak ardı edenleri

Geçiniz efendim, geçin!

X X X

Derdi olanlar dertlenir

Sâihip çıkar da yurtlanır

İnandığı dâvâ için;

Yeri gelince sertlenir!

X X X

Böyle yürür Hak dâvâlar

Çilesiz, dirençsiz olmaz

Fırsatı fırsat bilelim;

Bu günler kimseye kalmaz!

X X X

İnşâllâh, İnşâllâh dostlar

Lâyık kul, ümmet olalım

Peygâmber’in huzûrunda

Ebedî huzûr bulalım…

***   ***   ***

NOT: İlk yayın Tarihi 19.05.2022 olan bu şiiri; ORDU MİLLET BAHÇESİ’nin yapımına başlanması vesîlesiyle 3 yıl aradan sonra yeniden arz etmiş olduk. Umarız, inşâllâh beğenmişsinizdir wes’selâm...