42,3325$% 0,23
49,0719€% 0,43
55,7604£% 0,24
5.537,63%-0,24
9.343,00%-2,33
10.706,20%1,33
3970593฿%-1.19594

Milletvekili Gezmiş, Anayasanın 98. ve TBMM içtüzüğünün 96. Maddelerine göre Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sayın Mehmet Özhaseki’ye yazılı olarak yanıtlanması istemiyle Giresun’un sorunlarını dile getirdi.
Gezmiş, kanser hastalarının başka şehirlere mecbur kalmalarının yarattığı mağduriyeti Bakan Koca’ya sordu.
Gezmiş, “100 dönüm arazi üzerine kurulan ve 76 bin metrekare kapalı alanda hizmet veren Giresun Eğitim Araştırma Hastanesi, Eylül 2020’den, Eylül 2022’ye kadar Dr. A. İlhan Özdemir Devlet Hastanesiyle yapılan Afilasyon Protokolüyle hizmet vermiştir. Daha sonrasında Giresun Üniversitesi Giresun Eğitim ve Araştırma hastanesi olarak hizmet vermeye devam devam etmektedir.
Giresun Eğitim ve Araştırma Hastanesine Radyoloji Cihazının konulacağı Radyoterapi Ünitesinin hazırlanması ardından Radyoterapi Cihazı temin edilmesiyle kanser hastalarının çoğunlukla uzun süreli tedavileri için başka şehirlere mecbur kalmalarının yarattığı mağduriyetin bir nebze sona ereceği umut edilmişti. Sağlık Bakanlığı Türkiye Hudut Ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü tarafından yapılan ihaleyle alınıp, ihtiyaç olan hastanelere verilen Radyoterapi Cihazlarından bir tanesi maalesef Giresun İline verilmemiştir. Ancak, üç yıl önce AKP Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Sayın Nurettin Canikli’nin kişisel çabalarıyla Ankara Numune Hastanesinden 10 yıllık bir cihaz temin edilmiştir.
İlimiz hatta bölgemize onkoloji alanında büyük katkılar sağlayacak ışın tedavisinde kullanılan Radyoterapi Cihazının kurulumu ardından geçen süre zarfında çalışması bir türlü mümkün olmamıştır. Radyoterapi Cihazının kurulu bulunduğu ünitenin duvar kalınlığı ve inşaat tekniğinin yetersiz olduğunu tespit eden Nükleer Düzenleme Kurumu cihazın yayacağı radyasyon kaçağını öngörüp, bu koşullarda çalıştırılmasına onay vermemiştir. Radyoterapi Uzmanı, teknisyen ve cihazı kullanacak personel olduğu halde cihaz çalıştırılamadığı için tedavi görecek hastalarımız bu durumda en yakın hastane olarak Ordu İlinde bulunan özel Ada Onkoloji Merkezine gitmek zorunda bırakılmıştır. Bunun yanında, Giresun Eğitim Araştırma Hastanesi’nin birçok eksikle, inşaat ve beton kalitesindeki yetersizliklerle teslim alındığı iddia edilmektedir. Sağlık tesisinin tesliminde yerel hiçbir bürokrat ve yetkilinin imzası olmadığı, yükleniciden teslim almak üzere Ankara’dan Sağlık Bakanlığından gelen heyete tesliminin yapıldığı ifade edilmektedir. Hastane inşaatın tamamlanmasının ardından altı ay dahi geçmeden binada, kolonlarda meydana gelen çatlaklar ve zeminde çökme olduğuna yönelik iddialar bu teslim sürecine ilişkin tereddütlerde haklılık olduğuna işaret etmektedir.
Nitekim 6 Şubat depremlerinde hastanede meydana gelen çatlakların daha belirgin hale geldiği ifade edilmiştir. Aynı günlerde diğer hastanelerimizde ameliyatlar devam ederken bu hastanemizde durdurulmuştur. Sağlık Bakanlığı’nın bu iddialara ve binanın taşıdığı risklere ilişkin yüklenici firmayla temasının ise sonuç vermediği de iddialar arasında yer almaktadır. Yüklenici firma tesisin projede yer aldığı şekilde inşa edildiği; yine Radyoterapi Ünitesinin Nükleer Düzenleme Kurumu’nun belirlediği standarda uygun hale getirilmesi talebini de aynı gerekçeyle geri çevirdiği ifade edilmektedir.
“GİRESUN İLİNE KULLANILMAMIŞ BİR RADYOTERAPİ CİHAZI NEDEN VERİLMEMEKTEDİR?”
Türkiye Hudut Ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü tarafından yapılan ihaleyle temin edilerek ihtiyaç duyulan hastanelere gönderilen Radyoterapi Cihazlarından bir tanesi, yeni kurulan Giresun Eğitim Araştırma Hastanesine ve yeni kurulan onkoloji merkezine neden verilmemiştir?
Bu ünitede görev yapacak doktorundan, fizikçisine, teknikerine kadar yeterli personeli olduğu ifade edilen birimde bu cihazın çalıştırılmaması sebebiyle üç yıla yakın süredir hastaların mağduriyet yaşadığını biliyor musunuz?
Radyasyon kaçağı olacağı ve yetersiz duvar kalınlığı sebebiyle Nükleer Düzenleme Kurumu’nun belirlediği standartların karşılanması süreci neden bu kadar uzun sürmüştür?
Sağlık tesisi standardını karşılayacak bir sözleşme yapılması konusunda mı sorun bulunmaktadır?
Sözleşmede Radyoterapi Ünitesi olarak kullanılacak alan belirtilmemiş midir?
Yeni bir hastaneye başka bir ilin hastanesinden alınan on yıllık eski bir cihazın gönderilmesi sizce etik olarak doğru mudur?
Sağlık Bakanlığı bu cihazların temini ve tahsisinde önceliği neye göre belirlemektedir?
Kanser hastalığında ülkenin en fazla kayıp verdiği illerin başında gelen Giresun İline yapılan bu haksızlık ne zaman giderilecektir?
Orduya ve özel Ada Onkoloji merkezine gidecek imkânı olmayan kanser hastalarına bu durumun bir eziyet olduğunu düşünüyor musunuz?
Yeni modern bir hastane olarak hizmet vermesi gereken Giresun Eğitim ve Araştırma Hastanesinin tespit edilen diğer eksiklikleri nelerdir?
Yüklenici firma inşaatı sözleşme hükümlerine, şartnamede belirtilen standartlara uygun inşa etmiş midir?
Firma Bakanlığın iyileştirme, onarım talebine neden olumlu yanıt vermemiştir? Bu eksiklikler neden giderilmemiştir?
Binanın zemin çökmesi ve kolon çatlakları nedeniyle tehlike arz ettiği doğru mudur? Buna ilişkin bir soruşturma, hukuki süreç başlatılmış mıdır?” dedi.
Milletvekili Gezmiş aynı zamanda Bakan Koca’ya Şebinkarahisar İlçesinde ki doktor yetersizliği ile ilgili de soru sordu.
Gezmiş; “ Giresun ilinde hastalarımızın doktor yetersizliği sebebiyle başta komşu iller olmak üzere diğer şehirlere yöneldiğine yönelik çok sayıda şikayet almaktayız. Bu durumun hastalarımızın tedavi sürecini olumsuz etkilediği, geciktirdiği, bu sebeple maddi ve manevi olarak sıkıntı yaşadıklarını görüyoruz. Giresun şehir merkezine uzak birçok ilçemizde çeşitli branşlarda hekim eksikliği sorunu yıllardır kanayan bir yara olarak varlığını devam ettirmektedir. Bazı branşlarda görevlendirilen uzmanların geçici görevlendirmeyle hizmet yürüttüğü, uzun süre istikrarlı biçimde görev yapma imkânı bulamadığı görülmektedir. Doktor yetersizliği ve istikrarsızlığı, özellikle uzak ilçelerimizde düzenli sağlık hizmeti sunumunda en büyük engel olarak karşımıza çıkmaktadır.
Nüfus yoğunluğu ve buna paralel olarak hasta yoğunluğunun yüksek olduğu Şebinkarahisar İlçemizde bu sorunun yaşandığı uzak ilçelerimizden biridir. Giresun şehir merkezine yüz kilometreden uzak mesafede yaklaşık 2,5 saatlik uzaklıkta olan ilçemizin Devlet Hastanesinde Göz ve Kulak Burun Boğaz (KBB) Branşlarında hekim bulunmamaktadır.
Konuya ilişkin olarak: Giresun Şebinkarahisar Devlet Hastanesi kaç yataklı olup hangi branşlarda sağlık hizmeti vermektedir? Hastanesinde kaç doktor ve kaç sağlık personeli ile hizmet verilmeye çalışılmaktadır? Doktor, hemşire, memur ve sağlık personeli ve teknik personel sayısı yeterli midir? Hastanesi’nde hangi branşlarda doktor ihtiyacı bulunmaktadır?
Hastanemizin en büyük eksikliklerinde biri olarak görülen, uzak İlçemiz Şebinkarahisarlı vatandaşlarımızın büyük mağduriyetine sebep olan Kulak Burun Boğaz (KBB) ve Göz Branşlarına hekim atamasını ne zaman yapmayı düşünüyorsunuz?
Hastanemizin Tıbbi Cihaz, Görüntüleme Cihazı ve diğer teknik eksikliklerinin giderilmesi ve tam kapasite ile hizmet vermesi konusunda bir çalışma yapılacak mıdır?” şeklinde konuştu.
Milletvekili Gezmiş, Bakan Özhaseki’ye sorduğu sorularda ise şu ifadelere yer verdi;
“ Giresun İli, Dereli İlçesi, Kızıltaş Köyü mevkiindeki Koza Altın İşletmeleri tarafından planlanan 200802901 Ruhsat Numaralı IV-C Grubu Patlatmalı Kompleks Cevher (Au, Ag, Cu, Zn, Pb) Açık Ocak İşletmesi projesi ve Espiye İlçesi, Ericek Köyü mevkiindeki, yine Koza Altın İşletmeleri tarafından planlanan 20054561 Ruhsat Numaralı IV-C Grubu Patlatmalı Kompleks Cevher (Cu, Zn, Pb) Açık Ocak İşletmesi projeleri ile ilgili olarak 7 Haziran’da, Doğankent İlçesi, Çatalağaç Köyü, 101 ada 1 nolu parsel ve 106 ada 1 nolu parsel mevkiindeki Alagöz Mad. San. tarafından yapılması planlanan 51499 ve 57312 Ruhsat Numaralı IV. Grup Kurşun-Çinko-Bakır Ocağı Patlatma Dizaynı Revizyonu, Üretim Kapasite Artışı ve Kırma Eleme Tesisi Projesi ile ilgili olarak da 2 Haziran’da, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci başlatılmıştır.
Dereli ve Espiye İlçelerimizde faaliyet yürütecek maden işletmelerinin Proje Tanıtım Dosyalarını Eylül Madencilik Mühendislik, Doğanket İlçesi Çatalağaç Köyü sınırları içerisinde yer alan kurşun-çinko-bakır ocağı patlatma dizaynı revizyonu, üretim kapasite artışı ve kırma eleme tesisi Proje Tanıtım Dosyasını ise Akya Proje Etüt Müh. T hazırlamıştır.
Dereli İlçemizde 1.664,44 hektarlık işletme ruhsat alanı içinde belirlenen 22,56 hektarlık proje alanında faaliyet yürütüleceği, proje kapsamında yaklaşık olarak toplam 472.500 ton cevher çıkartılacağı, yıllık ortalama 138.921,5 ton kazı çalışması yapılarak yine yıllık ortalama 59.062,5 ton cevher üretimi gerçekleştirileceği ifade edilmektedir. Bu çalışmalar kapsamında yıllık ortalama 79.859 ton EOK (Ekonomik Olmayan Kayaç) malzemesi oluşacağı belirtilmektedir. Espiye İlçemizde ise 11 hektarlık proje alanı içinde belirlenen 1,07 hektarlık alanda üretim yapılacağı ifade edilmiştir. Açık ocak alanında patlatmalı-kademeli üretim yöntem ile proje kapsamında yaklaşık olarak toplam 128.000 ton cevher çıkartılacağı yine yıllık ortalama 66.800 ton kazı çalışmasından yıllık ortalama 25.600 ton cevher üretilmesi planlanmaktadır. Bu çalışmalar kapsamında yıllık ortalama 41.200 ton EOK (Ekonomik Olmayan Kayaç) malzemesi oluşacağı ifade edilmektedir. Projelerin ömrünün 5 ile 8 yıl olduğu açık ocak için hazırlık ve bitkisel toprak sıyırma çalışmaları yaklaşık 6 ay süreceği öngörülmektedir.
Üretim çalışmalarının tamamlanmasının ardından 6 ay içinde rehabilitasyon çalışmalarının tamamlanması planlanmıştır. Projelerin amacının yerel ve ulusal ekonomiye büyük oranda katkıda bulunmak olduğu ifade edilirken Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) geçtiğimiz yıllarda hazırladığı raporlarla Giresun ilinde 256 bin hektar alanın maden şirketlerine tahsis edildiğini ortaya koymuştur. Bahsi geçen madenler işletmeye alındığında bu amaçla Giresun’da tahsis edilen alan ve ruhsat sayısı da bugüne kadar olduğu gibi artmaya devam edecektir.
Geçtiğimiz yıl Cengiz Holding’in Espiye Yağlıdere havzasında yer alan maden sahasını genişletmek için yaptığı Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) başvurusunu Giresun İl Genel Meclisi çevre ve insan sağlığı açısından sakıncalı bulmuş bunu Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına rapor olarak göndermişti; fakat şirketin Bakanlık üzerinden baskıyla AKP ve MHP’li meclis üyelerinin kararlarını değiştirmesi sonrası yeni bir rapor düzenlenmiş, şirket faaliyet alanını genişletmişti. Konuya ilişkin olarak.
Önergemize cevap verildiği tarih itibarıyla Giresun İli sınırları dahilinde kaç hektar alanda kaç maden ocağı faaliyet göstermektedir?
Bu faaliyetlere yönelik ruhsat sayısı ve ruhsat bekleyen proje sayılarına yönelik veriler nelerdir?
Koza maden işletmesi tarafından Giresun ilinde kaç maden işletmesi yer almaktadır? Bu alanların ne kadarı orman ne kadarı mera ne kadarı tarım alanı ve ne kadarı yerleşim alanıdır?
Dereli’de bahsi geçen 22.56 hektar, Espiye’de 11 hektar maden sahasının tamamının orman ve tarım arazisi olması Giresun’un ormanlarının ÇED Gerekli Değildir kararlarıyla, kontrolsüz ve denetimsiz biçimde maden şirketlerin talanına açık hale gelmesine sebep olmayacak mıdır?
Yerel ve ulusal ekonomiye büyük oranda katkıda bulunma iddiası bu riski almak için yeterli bir sebep midir?
Bakanlığın Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporları ne kadar tarım alanı ne kadar makilik ve meşelik alan, ne kadar ormanlık alan zarar görecek, projenin su kaynaklarımıza olası etkileri, tarımsal üretimimize, fındık üretimimize insan sağlığına ve yabani hayata olumsuz etkilerine yönelik Proje Tanıtım Dosyasında yeterli ve tatmin edici veriler yer almakta mıdır?
Bu raporlar hazırlanırken yöre insanı, muhtarı, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, bilim adamları, seçilmiş yerel yöneticilerin görüşlerinin her türlü baskıdan uzak yeterli şekilde alındığını düşünüyor musunuz?
Bakanlıkça ÇED süreci başlatılan bu projelere ilişkin yerel bürokraside imza ve onay sahiplerinin her türlü baskıdan uzak şehrin ve vatandaşlarımızın menfaatine bir karar mekanizmasının işletildiğini söyleyebilir misiniz?
Yoksa bürokratik hiyerarşi baskısı dahilinde emir komuta zincirinde bir karar ve ÇED mekanizması işletilmeye devam mı edecektir?
Giresun İl Genel Meclisi’nin ÇED olumsuz kararının sonrasında olumlu olarak değiştirilmesinde olduğu gibi, kamu kurumlarının bürokrat ve memurların ÇED olumlu raporlarıyla bu ranta dayalı düzene dahil edilip Bakanlıklar ve iktidar üzerindeki sorumluluk bölüştürülmek mi istenmektedir?
Küresel ısınma ve iklim değişikliği ile birlikte ve azalan su kaynakları ve orman varlığı ile bütün dünyada gelecek 20-30 yıl içinde yaşanabilecek az sayıda bölgeden birinin Doğu Karadeniz olacağı ifade edilmektedir.
Giresun için bunun öncelikli koşulu ormanlarımızı, su kaynaklarımızı bir bütün olarak doğamızı korumaktan geçmiyor mu?
Sizce bu faaliyetlerle Giresun İlinin gelecekte bu potansiyelini koruma imkânı elinden çalınmış olmuyor mu?
Madencilik faaliyetleri sonrası sahanın geri kazanımı için Orman Mevzuatı kapsamında yürütülecek “Rehabilitasyon Projesi” bu geri kazanımı sağlayabilir mi? Giresun ilinde yürütülen maden faaliyetleri ardından doğada geri dönülemeyecek biçimde tahribat ve kayıplar meydana gelmiştir.
Buna ilişkin örnekler ortada iken yeni maden faaliyetlerine onay vermek sizce ne kadar doğrudur?
Yeni maden sahaları yeni ruhsatlarla şehrimizin geleceği karartılmasına bir son vermeyi düşünüyor musunuz?
Bahsi geçen projelerin çevresinde köy ve bu köylere bağlı mahalleler, yayla obaları gibi yerleşimleri bulunmaktadır.
Bu yerleşim alanlarına yakın mesafede olan bu maden faaliyetinin buradaki insan ve canlı yaşamına, akarsu, dere ve içme suyu kaynaklarına, fındık üretimi ve diğer tarımsal üretim faaliyetlerine, hayvancılık faaliyetine, yaban hayatına, mera ve orman örtüsüne etkisine yönelik tespitleri içeren bir çalışma yürütecek misiniz?
Firmaların proje tanıtım dosyalarında yer alan taahhütleri arasında yer alan köy yollarının zarar görmemesi, oluşacak toz ile tarım alanlarının, insan sağlığının zarar görmemesi, yapılan patlatma ve titreşimle meydana gelecek heyelan vs. riskleri konusunda olumsuz örneklerin denetim yetersizliğinden kaynaklandığını düşünmüyor musunuz?
Patlama ile meydana gelecek toz bulutlarının fındık ağaçlarına vereceği zararların kısa ve uzun vadede hangi boyutlarda olacağı araştırılmış mıdır?
Yaşanacak verim düşüklüğünün temel sorumlusu tarım alanlarına yakın bölgede faaliyet gösteren maden işletmeleri olmayacak mıdır?
Kaba konsantreden nihai konsantreye geçiş sürecindeki depolama, nakliye ve temizlik işlemleri nasıl yapılacaktır?
Bu aşamada meydana gelecek risk faktörleri ve buna yönelik tedbirler ve denetim sizce yeterli midir?
Maden’in kullanacağı bağlantı yollarının zarar gören kısımlarının onarımı için İl Özel İdaresi ile yapılan bir protokol var mıdır?
İl Özel İdaresi yollarda oluşacak hasarların niteliği, denetimini ve onarımı konusunda maden işletmesine yaptırım uygulayabilecek midir?
Çevre kanununda maden arama faaliyetleri için “ÇED Gerekli Değildir” değişikliğinin Anayasaya Milletlerarası Sözleşmeler aykırı olduğu bilindiği halde, Dereli ve Espiye İlçelerimizde yeni maden işletmelerine çalışma ruhsatı verme gayreti neden kaynaklanmaktadır?”

Milletvekili Gezmiş’e Yoğun İlgi