38,2552$% 0.34
43,8333€% 0.15
51,0885£% 0.12
4.075,24%0,33
6.682,00%0,64
9.317,24%-0,84
3213625฿%-0.90413
Milli Görüş’ün 1973 seçimlerinde 48 Milletvekili çıkararak TBMM’ye girmesi, Meclis’te yapılan müzakerelere, alınan kararlara ve çıkartılan kanunlara Hakk’ın yansımasını sağladı. Daha önce materyalist ve Batı hayranı kişilerin karşısına Milli değerlerimize sahip insanlar çıktı ve ‘Hak Gelince Batıl Zail Olur’ hükmünce hep hakkın dedikleri karar oldu, kanun oldu.
Bu arada AP ve CHP gibi iki yığın partileri (Hürriyet Gazetesi büyük manşet atarak Hükümeti AP ve CHP tarafından kurulmasını istediği halde) bir araya gelerek Hükümet kuramayınca MSP anahtar parti olarak CHP ile 1974 yılında hükümet kurdu. Şimdi hakkı savunan parti ülkenin yönetimde de söz sahibi olmuş oluyordu.
Hükümet kurulurken günlerce yapılan hazırlık çalışmaları ile iki tarafın görüşlerini ve isteklerini içine alan bir protokol imzalandı. Bu protokol ‘Olanak, Olasılık Gibi’ uydurma kelimeler sokmak isteyen CHP’ye protokolde kullanılacak kelimelerin Anayasa’da kullanılan kelimeler olması şartı getirildi.
Kıbrıs Barış Harekâtı’nın da kazanılmasıyla bütünleşen milli birliğimiz MSP kanadınca ülke kalkınmasına yönlendirildi ve ülkemizde büyük bir sanayileşme hamlesi başlatıldı.
YOK EDİLEN AĞIR SANAYİ
Kamu İktisadi Teşkilatları’nın (KİT) yanı sıra yeni kurulan kamu şirketleri (Türk Motor Sanayi (TÜMOSAN), Türk Uçak Sanayi (TUSAŞ), Türk Elektronik Sanayi (TESTAŞ), Türk Elektromekanik Sanayi (TEMSAN), Takım Tezgâhları Fabrikaları (TAKSAN), Gerede Çelik Konstrüksiyon Şirketi (GERKONSAN) ) gibi şirketler, ülkemizin her yerinde toplam 354 Ağır Sanayi Fabrikası kurmaya başladılar.
Bunlardan biri de eski adı ‘Tophane-i Hümayun’ olan Makine Kimya Endüstrisi Kurumu’nun (MKEK) kurması planlanan fabrikalar idi. Bu Ağır Sanayi Makine Fabrikaları’ndan birini de Ankara/Polatlı’da Topçu Okulu karşısında temelini attığımız ‘MKEK Greyder ve Buldozer gibi ağır iş makineleri üretecek fabrika idi.
Ben 1980 ihtilaline kadar son 5 sene Milli Selamet Partisi (MSP) Denizli Müfettişliği, sonra da ilk 5 sene Refah Partisi (RP) Denizli Müfettişliği yapmış bir kardeşinizim. Her ay muntazam olarak Denizli’ye gidiyor ve Denizli’de parti çalışmalarını takip ediyordum. Bu yolculuğu bazen otobüsle ve bazen de kendi arabamla yapıyordum.
Polatlı’dan sonra Topçu Okulu önündeki fabrikanın yanından geçerken hep dikkatimi fabrikaya veriyor ve; “Ya Rabbi… Bize bu ve benzeri fabrikaların çalışıp üretim yaptıklarını da göster” diye dua ediyordum.
Yıl 1979. Bir de öğrendim ki Fabrika Müdürlüğü’ne benim sınıf arkadaşım Makine Mühendisi Bekir Uysal tayin edilmiş ve fabrikanın hemen yanındaki lojmana ailesiyle birlikte yerleşmiş olduğunu duydum.
Bu arada Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Güneş Motel’de Adalet Partisi’nden (AP) 9 Milletvekili ile görüşerek ve onlara Bakanlık vaat ederek transfer etti. TBMM’de MSP’li Hükümetin tabanı kalmadığından, bir gensoru önergesiyle hükümet yıkılmıştı. Sonra da CHP’nin Robert Kolejli Başkanı Bülent Ecevit kendi başına hükümet kurmuştu.
Ben eşimi ve çocuklarımı da yanıma alarak Ankara’dan Denizli’ye kendi arabamla giderken Polatlı’yı geçtim, Topçu Okulu önündeki fabrikaya gitmek üzere yoldan sağa saptım. Fabrika Müdürü arkadaşım Bekir Bey, bizi hürmetle ve samimiyetle karşıladı. Hanım ve çocuklarımı lojmana bırakarak, fabrikayı gezmeye koyulduk.
Fabrika’da üretilen iş makinelerini gördük ve iftihar ettik. Fakat Bekir Bey bana; “Nevzatcığım, bu fabrikayı kapatacaklar!” dedi. Ben de kendisine; “Nasıl olur? Üretim yapmıyor, bu makineleri satmıyor musunuz?” dedim.
Bekir Bey; “Biz ürettiğimiz iş makinelerini silindir bloğu, krank mili, ayna mahruti dişlisi gibi bazı önemli parçalarını henüz imal edemiyoruz. Bunları yurt dışından ithal ediyoruz. Hükümet bu yıl bir ithalat rejimi yayınladı. Bu rejime göre iş makinelerinin kendisini ithal ederseniz gümrük vergisi oranı %0, ancak yedek parça ithalatı yaparsınız bunların gümrük vergileri oranları %50. İthal ettiğimiz yedek parçalar için bu yüksek gümrük vergisi ödüyoruz. Bu da bizim maliyetlerimizi artıyor ve rekabet gücümüzü yok ediyor” demişti.
Sonunda bu fabrikayı toptan satmadılar ama bir daha kurmayalım, kuramayalım diye tezgâh tezgâh sattılar ve kapattılar.
Köylü Ahmet Ağa, bakkal Mehmet Ağa, esnaf Ali Ağa…
Ne demek istediğimi anlatabildim mi? Acaba…
Son Nefese Kadar Devam
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.