DOLAR

34,9583$% 0.15

EURO

36,7184% 0.23

STERLİN

44,1634£% -0.24

GRAM ALTIN

2.988,47%-0,58

ÇEYREK ALTIN

4.909,00%-0,20

BİST100

10.125,46%0,66

BİTCOİN

3539039฿%-0.15453

İmsak Vakti a 06:04
Giresun KAR YAĞIŞLI -10°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
X


CHP Nerede Hata Yaptı?

Uzun zamandır sonucu merakla beklenen milletvekili seçimleri nihayet yapıldı. Seçmenlerin bu sürece çok farklı bir psikoloji içinde hazırlandığını hepimiz biliyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile başlayan gergin ortam Genelkurmay’ın gece yarısı muhtırası ile zirve noktasına çıkmıştı. Bunu takip eden günlerde AKP’ye yönelik eleştirilerin yoğunlaşması sonucunda gerçekleştirilen yoğun katılımlı ‘Cumhuriyet Mitingleri’ birçoğumuzun kafasında AKP’nin sonunun geldiği ve artık halk desteğini arkasında bulamayacağı izlenimini uyandırmıştı. Peki ne oldu da, bu tepki sandıkta karşılığını bulamadı?

Bence en önemli sebebi, Cumhuriyet Halk Partisi’nin halkın demokratik tepkilerine verdiği destek ne kadar doğru ise; Genelkurmay’ın muhtırasına alkış tutması o derece yanlıştı. Netice itibari ile 1980 darbesinde Cumhuriyet Halk Partisi ve mensupları askeri müdahaleler sonucunda diğer siyasi partiler ve mensupları gibi çok acılar çektiği halde; nasıl oldu da askeri müdahaleye destek çıkmıştır? Bugünkü durumda sivil hayata askeri müdahaleyi kendi mensupları dahi yadırgamıştır.

Şu da açıkça görülebilir ki, Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu tutumu siyasi rakip durumundaki partilerin mensuplarının da aşırı tepkisini çekmiştir. Siyaseti ve seçimi çok umursamayan birçok vatandaşımız ise belki de Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu uyguladığı politikayı protesto etmek için hiç oy vermeyi düşünmediği AKP’ye oy vermeye karar vermiştir. Daha doğrusu CHP’nin oy almak istediği kendi çekirdek seçmeninin dışındaki diğer seçmen kitlesi onu inandırıcı bulmamıştır. ‘Mağdur Edebiyatı’ dediğimiz duygu insanlarımız her zaman etkilemiştir ve siyaset tarihimiz ‘Mağdur Edebiyatı’ ile doludur.  Ne zaman bir askeri darbe ile siyasetin önü kesilse, aynı siyasi çizginin devamı halktan daha büyük destekle seçim kazanmıştır. Halkımız askeri darbelere kesinlikle ters tepki vermiştir. Hatta bu müdahaleler Türkiye’nin menfaatine bile olsa. Bundan dolayı Cumhuriyet Halk Partisi’nin askeri muhtıranın tarafı olarak gözükmesi halk tarafından da pek sempatik bulunmamıştır. Aslında CHP izlediği politikayla AKP’yi kendi elleriyle halkın gözünde mağdur durumuna düşürmüş, sonrasında da bu durumu AKP mağdur rolü oynuyor siyasetiyle kendi lehine çevirmeye çalışmış fakat anlaşıldığı üzere bu pek işe yaramamıştır.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin seçim döneminde yaptığı en büyük hatalardan biri de ideolojik söylemlerin ön planda olmasıdır. ‘Cumhuriyet tehlikede’ ve ‘Laiklik’ söylemleri toplumda çok dikkat çekici siyasi propaganda sözleri olsa da, halkın büyük bir kesiminde bu tür bir tehlikenin olmadığı düşünüldüğünden dolayı bu söylemler sandıkta karşılığını bulamamıştır. Bir bakıma halk, CHP’nin Cumhuriyet Miting’lerinde ki söylemlerine destek vermiş olmasına rağmen, sandık başına gittiğinde CHP’nin ekonomik olarak köklü projeler sunmamasından dolayı, oyunu AKP’ye vermiştir. Halk miting meydanlarında farklı arayışlar içindeydi diye düşünüyorum.

Stratejik açıdan seçim öncesi yapılan en büyük hata ise Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı adaylığının engellenmesidir. Çünkü AKP, Recep Tayyip Erdoğan’ın rüzgarı ile oy toplayan bir partidir. Eğer parti başkanlığını bırakıp cumhurbaşkanı olsaydı, AKP’nin de rüzgarı sönecek, Turgut Özal’ın Anavatan Partisi’ni bırakıp cumhurbaşkanı olması sonrasında Anavatan Partisi’nin yavaş yavaş erimesi gibi AKP’de zaman içinde eriyerek oylarını kaybedecekti. Fakat Deniz Baykal ve parti yönetimi uzun vadede bu stratejiyi düşünemediler. Ayrıca ‘Mağdur Edebiyatı’na da ortam hazırlayarak gereksiz yere toplumdan tepki aldılar.

Bir başka konuda halkın artık koalisyon hükümeti görmek istemediği yönünde toplumda oluşan genel kanıdır. AKP’yi beğenmeyen seçmenler dahi seçim ortamındaki oluşan havadan dolayı seçimi kazanacak olarak gösterilen AKP’yi koalisyona meydan vermeyecek şekilde desteklemiştir. Belki de Cumhuriyet Halk Partisi’nin anketlerde kazanacağına yönelik bir genel varsayım olsa idi, bu sefer seçmenler Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy verecekti.

İktidar partisinin oylarını artırmasının tek sorumlusu tabii ki Cumhuriyet Halk Partisi değildir. Mevcut siyasi yelpazedeki dağınıklık AKP’nin ekmeğine yağ sürmüştür. Bir önceki seçimde % 9 civarı oy alan ve oylarını artırması beklenen Doğru Yol Partisi’nin daha sonra Anavatan Partisi ile birleşme çabaları kısa sürede hayal kırıklığı ile neticelenmiştir. Kendilerine inanan seçmenlerinin özgüvenini kaybeden ve Demokrat Parti adı altında seçime giren DYP, % 5 civarı oy alarak yaklaşık % 4 oylarını AKP ve MHP’ye kaptırdılar. Anavatan Partisi’nin seçime girmemesi de AKP ve MHP’ye yaramıştır. Bununla birlikte inandırıcılığını kaybeden Genç Parti de aynı şekilde oylarını bu iki partiye kaptırdılar.  Oluşan tablo ise AKP ve MHP’nin oy artışını göstermektedir.

Artık günümüzde aşırı uç noktalardaki siyasi ideolojilere takılmış partiler sürekli oy kaybetmektedirler. Ülkemizde de bu yaşanmaktadır. Sol yelpazenin siyasal söylemleri de, halkımızın genel siyasal düşüncelerini tam manası ile kapsamamaktadır. Unutulmamalıdır ki, burası Türkiye ve Türkiye’nin siyasal ihtiyaçlarının dışındaki söylemler seçmenlerden gerekli desteği bulamazlar. Ucu sivri siyasal tutumları törpülemenin ve halka daha yakın söylemlerin oluşturulması için vakit çoktan geldi de; geçiyor bile. Eğer bu yapılmaz ve inatla aynı politikalarda ısrar edilir ise; Cumhuriyet Halk Partisi açısından bir sonraki seçimde alınacak sonuç, bugünkü sonuçları mumla aratacaktır.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.