Ubeydullah Göktekin – Giresun Kerasus Haber
DOLAR

42,0342$% 0,46

EURO

48,8731% 0,68

STERLİN

55,9895£% 0,48

GRAM ALTIN

5.544,89%0,01

ÇEYREK ALTIN

9.592,00%0,20

BİST100

10.941,79%3,14

BİTCOİN

4766398฿%2.02472

Sabah Vakti a 02:00
Giresun AZ BULUTLU
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Ubeydullah Göktekin

Ubeydullah Göktekin

25 Kasım 2022 Cuma

    Duruma Göre !

    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Gündelik hayatta sıkça karşılaştığımız olaylardan birisi de, duruma göre söz söyleme sanatıdır. Mesela birkaç kişi oturuyorsunuz ve bir arkadaşınızdan bahsediyorsunuz, tam o sırada bahsettiğiniz kişi geliyor ve söylenen ilk sözlerden biri “İyi insan lafının üstüne gelir” demek olurken diğer kişi ise “İti an çomağı hazırla” diyerek gülüşmelere sebep oluyor.

    Peki bunun olmasındaki sebep nedir? Bazı kişiler bu durumu “Bakış açısı” veya “Espiri olsun diye söylemek” olarak görse de “Atalarımızın hiç mi etkisi yok?” diye sorası geliyor insanın. Sohbet sırasında aynı konu hakkında farklı düşüncelerin yer alması güzel bir şey ama bu kadar da zıt olabilmesi garip bir durum. İşte size birkaç zıt düşünceleri barındıran atasözlerinden seçtiklerim:

    Damlaya damlaya göl olur / Taşıma suyla değirmen dönmez

    Bir elin nesi var iki elin sesi var / Nerde çokluk orda bokluk

    Fazla mal göz çıkarmaz / Azıcık aşım ağrısız başım

    Kervan yolda düzelir / Balık baştan kokar

    Harama uçkur çözülmez / Güzele bakmak sevaptır

    Bülbülün çektiği dili belası / Bilmemek ayıp değil sormamak ayıp

    Eğri otur doğru söyle / Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar

    Erken kalkan yol alır / Acele işe şeytan karışır

    Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır / Lafla peynir gemisi yürümez

    Akıl akıldan üstündür / Aklın yolu birdir

    Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al / Beş parmağın beşi birbirine benzemez

    Atasözlerimizdeki bu zıtlıklar aslında tam olarak “duruma göre” davranıldığının kanıtıdır. Tabi bu zıtlıklar dışında bir de neredeyse hepimizin yaptığı ya da karşılaştığı şeyler de var. Örneğin yolda yürüyorsunuz ve karşınıza uzun süredir görmediğiniz birisi çıkıyor ya da boş boş işlerle uğraşırken telefonunuz çalıyor, merhabalaşma faslından sonra “Geçen gün aklımdaydın, ben de seni arayacaktım” şeklinde bir söz söyleniyor. Aslında bunu diyenlerin birçoğu durumu kurtarmak adına ya da “Ben seni zaten düşünüyorum, bak aklımda olduğunu belirttim” imasında bulunarak çok yoğun(!) olduğunu bu yolla anlatmaya çalışıyor.

    Her gün makyaj yapmaya dakikalarını ayıran, akşam spor bültenlerini, gündüz kuşağındaki saçma sapan programları, dizileri ve filmleri izlemeye saatlerini ayıran, bilgisayar başına oturunca sosyal hayattan kopan insanlar, nasıl oluyor da bir arkadaşına, bir dostuna 2 dakikasını ayıramıyor? Bu kadar mı zor geliyor bazı şeylerden fedakârlık yapmak?

    Bu konuyu ben mi çok ciddiye alıyorum yoksa kendi keyfine bakıp, zor günlerde ise çevresinde çok az tanıdığını gören ya da hiç görmeyen kişiler mi çok umursamazlar bunun yorumunu da size bırakıyorum…